PLEVRA HASTALIKLARI
Pnömotoraks
Plevral boşlukta çeşitli nedenlerle hava toplanması, pnömotoraks olarak adlandırılır.
Takipne, sternal ve interkostal çekilmeler, siyanoz, taşikardi/bradikardi, hırıltılı solunum olabilir. Dinlemekle solunum sesleri aynı tarafta azalmış ve kalp karşı tarafa itilmiştir. Tanıda akciğer grafisi esastır. Tedavide toraks tüpü yerleştirilerek kapalı sualtı drenaja alınması gerekir.
Şilotoraks
Plevral boşlukta şilöz sıvı birikimidir. Akciğer grafisinde mediastinal shift görülür. Klinikte geçirilmiş kalp ameliyatı, pulmoner hipoplazi ve hidrops bulguları vardır. Tedavide 2-3 hafta süre ile orta zincirli yağ asidi içeren diyet ya da TPN uygulanır. Öncelikle kapalı drenaj uygulanır. Medikal tedaviye yanıt alınmazsa cerrahi olarak duktus torasikus ligasyonu yapılır.
Ampiyem
Plevral boşlukta pürülan mayinin toplanmasıdır. Çocuklarda genellikle pnömoniye, daha az sıklıkta da akciğer apsesi ve bronşiektaziye sekonder oluşur. Travma, özofagus perforasyonu ve göğüs cerrahisinden sonra da oluşabilir.
Patofizyolojisinde üç dönem vardır: Erken dönem; eksudatif faz olarak adlandırılır ve mevcut sıvı hücreden fakirdir. İkinci dönem; fibrinopürülan fazdır, sıvı polimorf nükleer lökositlerce zengindir, bu dönemde akciğer ekspansiyonu azalmıştır. Son basamak, kalın eksüda ve fibrinden zengin organize olmuş ampiyem fazıdır. Lokalize olabileceği gibi plevral boşlukta yaygın olarak da bulunabilir. Önceden pnömokok, streptokok ve miks bakteriler etkenken antibiyoterapinin yoğun olarak uygulanması nedeniyle son zamanlarda S. aureus, H. influenza ve S. pneumonia en sık rastlanan etkenler olmuştur.
Semptomlar, kısa süre önce gelişmiş bir pulmoner infeksiyonu takiben respiratuar distres, ateş ve öksürüğün başlaması şeklindedir. Karın ağrısı, distansiyon ve ileus tablosu gelişebilir. Tanıda akciğer grafisi, toraks ultrasonografi ve bilgisayarlı tomografi yardımcıdır. Tedavide ultrasonografi altında yapılacak torasentezle elde edilecek materyalde gram boyama, kültür ve glukoz tayini yol göstericidir. Tedavide esas, antibiyoterapi ile birlikte kapalı sualtı drenajı ile plevral boşluğun temizlenmesidir. Bunlara rağmen yanıt alınamayan olgularda torakotomi yapılarak kalınlaşmış plevral yaprakların dekortikasyonu ve boşluktaki nekrotik materyal ve fibrinöz dokuların temizlenerek akciğer ekspansiyonunun sağlanması gerekmektedir.
Hemotoraks
Toraks içindeki majör bir damarın yaralanması veya kot travmasına bağlı olarak interkostal arterlerin yırtılması sonucu plevral boşlukta kan toplanmasıdır. Fazla miktarda kanamaya bağlı olarak hipotansiyon ve şok gelişebilir. İntravenöz sıvı replasmanını başlatmayı takiben toraks tüpü yerleştirilerek kapalı sualtı drenajına alınır. Plevral boşluktaki kanın boşaltılması hipovolemiyi ağırlaştırarak kardiyak arreste neden olabilir. Toraks tüpünden gelen kanın debisi saatte 1-2 cc/kg’ı geçiyorsa torakotomi yapılarak hemostaz sağlanmalıdır.